Skip to main content

Pandemi ile beraber e-ticaret sektörünü hiç konuşmadığımız kadar konuşmaya başladık. 3 sene sonra ulaşılması beklenen hedeflere, salgını kontrol altına almak amacıyla mobiliteyi kısıtlayıcı önlemler sonrasında 1 sene içerisinde ulaşıldı. 2020 yılında başlayan bu hareketlilik, 2021 Haziran sonrası tamamen açılma ile beraber biraz yavaşlasa da, e-ticaret iş kolları çift haneli büyüme ivmesine tüm hızıyla devam etti.  Talebin ciddi şekilde artması sonucu, dijital deneyimi daha yukarılara taşımak amacıyla gerek platform tarafında, gerekse lojistik süreçlerinde teknoloji yatırımları ciddi hız kazandı. İnsan kaynakları tarafında yetenek kazanımı ve yönetimi belki de hiç bu kadar önemli olmamıştı. Tüm firmalar 4K (Kalite, keyif, kolaylık, kişiselleştirme) eksenlerinde en iyi deneyimi yaşatma konusundaki yarışa devam ederken; gerek platform içindeki alışveriş deneyiminde, gerekse alışveriş sonrası teslimat noktasında da en hızlı nasıl olurum sorusuna cevap aramaya devam ettiler.

Müşterisinin bakış açısıyla düşünebilen, müşterilerinin dertleriyle dertlenip tüm sorunlara hızlıca cevap arayanlar, kendi yaşamak istemediği kötü deneyimi müşterilerine de yaşatmak istemeyenler rekabette bir adım önde olacak. Müşterilerini gönülden önemseyenler, markaya ait hissettirebilenler, sözleriyle değil aksiyonlarıyla bunları gösterebilenler gönüllerde de kazananlar olacak. 2023 yılında da deneyim strateji haritalarında en başta yazması gereken kelime olacak diye düşünüyorum.

Fiyat avantajı kaliteden de ödün vermeden daha çok aranacak. Ama esas önemli olan bu avantajı gerçek indirimlerle, şeffaf bir şekilde aktarabilenler rahmetli Doğan Cüceloğlu Hoca’mızın dediğin gibi en yüksek mertebe olan güvenilirlik mertebesinde kendisine yer bulabilecek. Dürüstlük asla taviz verilmemesi gerekenler listesinde en yukarda yerini almalı ve 2050’lerde de ne konuşuyorsak konuşalım, bu listede yerini her zaman korumalı. Özellikle oyunlaştırılmış kurgularla, hem kazandıran hem eğlendiren, içerisinde sürprizi barındıran kurgular daha başarılı olacak.  Metaverse kavramının daha olgunlaşmış halini görmeye başlayacağız.  Sürdürülebilirlik kavramı daha da yükselmeye devam edecek. İklim krizi yaşadığımız pandemiden de daha ciddi bir tehdit. Tek farkı sonuçlarını şu an yaşamıyoruz ama el birliğiyle bu farkındalığı arttırmak “Don’t Look Up” filmindeki duruma düşmemek için çok önemli😊 Her aldığımız aksiyonda bunun çevreye etkisini muhakkak düşünmemiz gerektiğini unutmamalıyız.  Paylaşım ekonomisi belki de pandeminin ortaya çıkardığı en olumlu sonuçların başında geliyor. Paylaşmayı, rekabeti değil rekaber kavramını, ihtiyacı olanı düşünmeye hayatımızda daha fazla yer vermeye başladık Kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde rekabet eden firmaları bir arada görmek ve iyilikte rekaber etmelerini izlemek inanıyorum ki geleceğe daha da umutla bakmamız sağlayacak.

 

Teknolojinin gücüne hayallerimizi hayata geçirmek için her geçen gün daha da fazla ihtiyaç duyacağız. Dijital transformasyon hız kesemeden devam edecek. Dönüşümün başarısı, bizlerin ne kadar dönüşebildiğiyle tamamen bağlı olacak. Dönüşümde başarı için, yeni dünyanın gerektirdiği yetkinlikleri kazanmak, en verimli çalışma metodlarını hayata geçirmek, doğru örgüt yapılarını oluşturmak ve tüm bunlardan önemlisi değişimin gerekliliğine yürekten inanmak olmazsa olmazlar olarak hayatımızda yerini alacak.

Belirsiz dönemlerde senaryo analizini iyi yapan firmalar öne çıkarlar. 2023 biraz böyle bir yıl olacak. Dijitalde inovasyonu öne çıkaranlar tercih edilenler olmaya devam edecekler. Teknolojide, avantajda, kolaylıkta, iyilikte ve müşteri odaklılığında planlarını iyi yapanlar rekabet avantajını da ellerinde tutanlar olacaklar.