Özellikle son 3 sene hepimiz için çok hareketli geçiyor. İlk önce pandemi, pandemi sonrası ekonomik değişimler hepimizi iş yapış şekillerini ciddi manada etkiledi. Özellikle 5 kavramın iş dünyasında bu değişimler sonrası ciddi değiştirici etkisi olduğunu düşünüyorum.
- Kavram Hız.
Her alanda hızlı olanın büyük avantaj yakalayacağı bir dönemdeyiz. Ne iş yapıyorsak yapalım işimizde hızlı olmamız rekabette bizi bir adım öne taşıyacak. Hızlı olabilmek için doğru organizasyon yapılarına, derinlemesine çalışılmış risk planlarına ve bu planlar sonrası hazırlanmış proaktif stratejik aksiyonlara, yalınlaştırılmış süreçlere ve belki de en önemlisi yaptığımız işin merkezine misafirlerimizi koyarak yaptığımız işi tutkuyla yapmaya ihtiyacımız var. Hızlı olamazsak muhakkak biri bizim önümüzde olacak. Bizler de yapılanları takip ederek yeniliklerden ve hızlı olmaktan iyice uzaklaşacağız. Bu kısır döngüye girmemek için bayrağı önde taşıma gayreti olmazsa olmaz diye düşünüyorum.
- Kavram Verimlilik.
Giderlerin artma hızı, gelirlerin artma hızından çok daha hızlı ilerliyor. Süreçler gereksiz uzun olabiliyor. İş tanımları her zaman çok net olmayabiliyor. Verimlilik hepimizin üzerine çok daha fazla düşünmesi gereken bir başlık. Hem bireysel, hem şirketlerin, hem devletlerin kalkınmasının anahtarı verimlilikte saklı. Verimsizlik birçok kronik sorunu beraberinde getiriyor.
- Kavram Kişiselleştirme.
Deneyim tekrardan tanımlanıyor. Hijyen faktörlerinin sağlanması mükemmel deneyimi sağlamak için artık yeterli değil. Mükemmel deneyiminin tanımın altında kişisel deneyimler yaratabilmek geçiyor. Teknolojiyi çok etkin kullanmadan kişiselleştirmede başarılı olmak mümkün değil. Hem veri işleme, hem pazarlama otomasyon, hem müşteri ilişkileri yönetimi yazılımlarını çok etkin kullanabilmek; bunlara ek olarak müşterinin sesini çok iyi dinlemeyebilmek gerekiyor. Bu konuyu başka bir yazımda daha geniş ele alacağım.
- Kavram İyilikle İç İçe Geçmiş Samimiyet.
Güveni sağlamanın olmazsa olmaz ön şart samimiyet. Artık insanlar samimiyetsizliği hemen anlıyor. Samimi olmayan markalar kaybetmeye mahkum. Gerçek hayatta uygulaması olmayan işleri sırf göz boyamak için, PR için kullanmak samimiyetsizliği doruğa çıkarıyor. Ne yazık ki bunun örneklerini fazlasıyla görüyoruz. Günü kurtarma zihniyeti ve bencil yaklaşımlar ne yazık ki buna sebep oluyor. 1’i 10 göstererek ilerlememeli, arkasında duramayacağımız işleri asla iletişime taşımamalıyız. Samimiyetle iyilik yan yana geldi mi birbirine çok yakışıyor. Ne iş yapıyorsak yapalım içine iyilik katmalıyız. Hayat paylaştıkça çok daha güzel. Biz misafirlerimiz olmasa şirketler olarak var olamayız. Bunu her zaman aklımızda tutarak sahip olduklarımızı fırsat eşitliği için ihtiyaç sahipleriyle paylaşmalıyız.
- Kavram Yeni Roller.
Artık roller de evirilmeye başladı. Mevcut roller eviriliyor, yepyeni roller ortaya çıkıyor. Bir pazarlama üst düzey yöneticisinin artık finansal modellerden çok iyi anlaması gerekiyor. Metaverse mimarları artık hayatımızda. Kendimizi çok yönlü geliştirmemiz gerekiyor. Geleceğin liderleri artık geleneksel tarafta kalamaz. Her gün yeni şeyler gözlemliyoruz. Kendimizi güncelleme sıklığımız eskisinde çok daha fazla olmalı.
Merhaba Ömer Barbaros,
Anlattıklarınızın hepsi samimiyetle aktarılan hisler ve düşünceler, odağını önce insan mottosuyla beslemiş, gerçekten insanı anlamaya ve ihtiyaçlarını daha iyi faydayla çözüme kavuşturmayı amaçlamış sizinki gibi bir zihniyet elbette takdire değer.
Özellikle LinkedIn paylaşımlarınızda öğrencilere, çalışma hayatı içine yeni girmiş gençlere ilham kaynağı oluyorsunuz. Çünkü klasik birçok yönetici/ yönetim daha çok tepeden bakan, daha üst notadan konuşan, genellikle gerçek samimiyetten uzak, sadece jargon ve piyasa şablonu ile bazı kelimeleri & kavramları kullanan ya da kullanmak zorunda kalan, yeterli derece insani ihtiyaçlar analizi yapmadan, piyasa şartları ile çalışma kültürü oluşturan yönetim anlayışı ya da yada yöneticilerden mevcut.
Böylesi bir piyasada sizin gibi reel, samimi, güven veren ve içten bir üst düzey yönetici gençlerin azalan ya da kaybolan inancını olumlu körükleme noktasında çok işe yarıyor. Doğru yön gösterme ve cesaret arttırma konusunda paylaşımlarınız iyi bir kaynak gibi, özellikle hedefleri olan ama gerçek iş yaşamının korkutan senaryoları ve yöneticileri ile hedeflere varmaktan bile vazgeçen yepyeni gelecek kuşaklar için.
Elbette, salt insani değerler üzerine odaklanmış değil aktarımlarınız ve mesajlarınız.
Günün gereken tüm iş ve hayat ihtiyaçlarını da daha anlaşılır, öz bir ifadeyle günü yakalamak ve tüm değerleri birarada kullanarak geleceği daha iyi planlamak gibi bir bakış iletmeniz de önemli.
Özetle hayatın sadece tek bir odak alanı olmadığını iyi şekilde ifade edebilen bir yönetim anlayışınız var. Etik, samimiyet, iyilik, değer, güven, eğitim, çalışma, günceli yakalama, çok yönlülük, iyi analizler çıkarma gibi değerler silsilesi ile başarıya odaklanma, hep birlikte sahiplenme güdüsü gerçek başarının temeli olacak siz ve sizin gibi düşünen & davranan yöneticiler, idareciler ve bu anlayışla yolunuzu takip eden yepyeni çalışanlar sayesinde.
Başarılarınızın devamını dilerim eski bir Turkcell’li çalışma arkadaşınız olarak.
Selam & Sevgiler.
Cüneyt DEĞERLİ